Dünya üzerinde hiçbir sistem yoktur ki kendi genlerinden gelen özellikler haricinde bir değer ile yükselsin ya da gelişsin. Tüm sistemlerin ilerleme şekli kendi özüne yolculuğuyla alakalıdır. Ne kadar çok kendinsen o kadar çok ilerdesin.
Bir balığa uçmayı öğreterek bir sonuç beklemek anlamsız ve faydasız bir cabadır. Balıklar yüzer kuşlar uçar yılanlar sürünür. Eğer bir şeyler başarılacaksa balık yüzerek kuş uçarak yılan sürünerek başarır.
Ülkemizdeki spor sistemleri üzerinde etraflıca düşündüğümüz zaman neden başarının gelmediğini anlayabiliyoruz. Dönem dönem ekol olmuş sistemlerin spor hocaları getiriliyor ve sonucun mükemmel olacağı varsayılarak hareket ediliyor, maalesef sonuç hezimetle sonuçlanır. Gelen ekol alman olsun İspanyol olsun Fransız olsun genlerimizde karşılığını bulmadığı için sonuç gören gözler için sürpriz olmayan bir neticede son bulur.
Bu coğrafyanın insanı sıcakkanlı yardımlaşmayı seven ve ruha dokunmayan hiçbir işte başarılı olamayacak insan topluluğudur. İçinde duygulara hitap etmeyen bir çarkın parçası olmayı başaramazlar. Belki bu çark mekanikleşmiş ülkelerde başarılı olmuştur Almanya gibi ama bizim ruhumuza uymaz bu coğrafyanın insan özellikleri dikkate almadan yapılan her hareket başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkûmdur.
Jet yakıtları tonlarca ağırlıktaki uçakları uçurabilir fakat uçağa nazaran kuş ağırlığındaki bir arabayı bir metre hareket ettiremez.
Peki, bizim üzerimize düşen görevler nelerdir. Bir şeyleri başarmak için yapacağımız her fiilin genetik kodlarımıza uygun olmasına dikkat edeceğiz. Bir sistemi olduğu gibi almak yerine bize uyan ve uymayan diyerek ayırarak hareket edeceğiz.
Gelişime değişime etkileşime ayak uyduracağız fakat hangi sistem olursa olsun köklerini mutlaka bu coğrafyanın insanının özeliklerine göre yeşerteceğiz ve sonra geriye çekilip baktığımız zaman eserimizle övüneceğiz.
Umarım ilerde bir gün aldığımız bir ekolü kendi bünyemizde eritip biz haline getirip dünyayı titrete biliriz. Bu oluncaya kadar küçük başarılar ve suni mutluluklarla idare etmek zorunda kalacağız. Gerçek başarının toplumların içinden çıktığı bilincine bir an önce ulaşmamız dileğiyle...
UNUTMA: Bir milletin kültürü kendine mal edebilmesi için ecnebi diller okuyup kendi diliyle düşünmesi lâzımdır. Kendimize mal edebileceğimiz bir spor kültürünün olması temennisiyle…
NE OKUMALIYIZ: BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİ (GRİGORY PETROV)
